Şeyh Tusî, Muhammed b. Süleyma-i Deylemî’den şöyle rivayet etmiştir: İmam Cafer-i Sadık’a (a.s) şöyle arz ettim: “Sizin Şiileriniz imanın, birinin sabit ve diğeri ise emanet bırakılmak üzere iki kısım olduğunu söylüyorlar; bana okuduğumda imanımın kamil olacağı ve yok olup gitmeyeceği bir dua öğretin.” Bunu üzerine İmam (a.s) şöyle buyurdu: Bütün farz namazlardan sonra şöyle de:
رَضيتُ بِاللهِ رَبّاً وَبِمُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وآلِهِ نَبِيّاً وَبِالاِسْلامِ ديناً وَبِالْقُرآنِ كِتاباً وَبِالْكَعْبَةِ قِبْلَةً وَبِعَلِيٍّ وَلِيّاً وَاِماماً وَبِالْحَسَنِ وَالْحُسَيْنِ وَعَلِيِّ بْنِ الْحُسَيْنِ وَمُحَمَّدِ بْنِ عَلِيٍّ وَجَعْفَرِ بْنَ مُحَمَّدٍ وَمُوسى بْنِ جَعْفَرٍ وَعَلِيِّ بْنِ مُوسى وَمُحَمَّدِ بْنِ عَلِيٍّ وَعَلِيِّ بْنِ مُحَمَّدٍ وَالْحَسَنِ بْنِ عَلِيٍّ وَالْحُجَّةِ بْنِ الْحَسَنِ صَلَواتُ اللهِ عَلَيْهِمْ اَئمَّةً، اَللّـهُمَّ اِنّي رَضيتُ بِهِمْ اَئِمَّةً فَارْضَني لَهُمْ اِنَّكَ عَلى كُلِّ شَيءٍ قَديرٌ
“Razı oldum Rabb olarak Allah’a, peygamber olarak Muhammed’e (Allah’ın selamı onun ve Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun); din olarak İslam’a, kitab olarak Kur’an’a, kıble olarak Ka’be’ye, imam ve veli olarak Ali’ye ve sonraki imamlar olarak Hasan’a, Hüseyin’e, Ali b. Hüseyin’e, Muhammed b. Ali’ye, Cafer b. Muhammed’e, Musa b. Cafer’e, Ali b. Musa’ya, Muhammed b. Ali’ye, Ali b. Muhammed’e, Hasan b. Ali’ye ve Hüccet b. Hasan’a -Allah’ın selamı onların üzerine olsun-.
Allah’ım! Ben onların benim imamım olmasına razı oldum; sen de onları benden razı et. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.”